İnsanlık tarihi boyunca doğrudan ya da dolaylı olarak din ile teması olmayan hiçbir toplum yoktur. Din ve toplum arasındaki ilişki tek yönlü olmayıp, karşılıklı bir etkileşim söz konusudur. Bir taraftan dinin birey ve toplumları her yönden etkilediği görülmekle birlikte diğer taraftan sosyal, siyasal, kültürel vb. durumların da din üzerinde etkisinin olduğu bir gerçektir. Bireylerin ve toplumların iç ve dış dinamiklerden farklı şekillerde etkilenmesi ve bu doğrultuda zihinlerde farklılaşan din algısı, “yaşanan din” olarak tanımlanan dindarlığın farklılaşmasını da beraberinde getirmektedir. Türkiye ve Türk toplumu sanayileşme, şehirleşme, teknolojik ilerlemeler ve diğer faktörlerin etkisiyle geleneksellikten modernliğe/postmodernliğe doğru bir geçiş dönemi yaşamaktadır. Türk toplumunun karşı karşıya olduğu bu değişim ve dönüşüm dinamiği içinde dinin yeri ve rolünü ortaya koymak özellikle din sosyolojisi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda çalışmamızın amacı, Türk toplumunun dindarlık yönelimini, diğer bir ifadeyle toplumumuzun hangi inanç ve uygulamaları dindarlık göstergesi olarak algıladığını, dindarlık tipolojileri bağlamında tutumlara katılım düzeylerini, Batı Akdeniz örnekliğinde ampirik veriler ışığında ortaya koymaktır.
Throughout human history, there isn't community who is not in a relationship with religion, directly or indirectly. The relationship between religion and society is not in a one way direction, on the contrary there are mutual interaction. On the one hand, religion seems to affect individuals and societies in every way; on the other hand, social, political, cultural, etc. it is also a reality that situations have an effect on religion. The differentiation of individuals and societies in different forms from internal and external dynamics and in this way the differentiated sense of religion in mind brings about the differentiation of the religiosity defined as "living religion". Turkey and the Turkish community have a transition period right from traditionalism to modernity/postmodernity under the influence in industrialization, urbanization, technological advances and other factors. To reveal the role and place of religion in this dynamic of change and transformation that Turkish society faces is great importance in terms of sociology of religion in particular. The aim of our work in this direction is to reveal the perception of religiousness of the Turkish society, in other words, which beliefs and practices our society perceives as a sign of religiosity, levels of participation in attitudes in the context of religiosity typologies, in the light of empirical data in the Western Mediterranean.