Sosyal aktörün hayatını şekillendiren bilişsel haritada birbirine dönüşmeyen, dönüştüğünde birinin anlamının yok olacağı plastik ve otonom kavramlar farklı davranış biçimleri oluştururlar. Din sosyolojisi sınırları içinde yer alan bu çalışmanın temel argümanı, plastik bir kavram olan modanın otonom karakterdeki mahremiyet ile yan yana gelemeyeceği varsayımı üzerinden “mahremiyet ve moda” yerine “mahremiyet veya moda” tanımlamasını vurgulamakta, modanın mahremiyet alanlarını istila ettiğini ve muhafazakârların da retorik yatıştırmaları ile ikna olduğunu savunmaktadır. Bu iddiayı test etmek adına makalede öncelikle plastik modanın, otonom mahremiyetle çatıştığı temel noktalar gösterilecek ardından ikna sürecinin endüstriyel bir çıktısı olan GAYA dergisi aracığıyla mütevazı moda endüstrisinin serencamı tartışılacaktır.
Plastic and autonomous concepts that do not transform into each other, or the meaning of one of them will disappear when transformed in the cognitive map that shape the life of the social actor, form different behavior patterns. The main argument of this study within the sociology of religion, points to the definition of “privacy or fashion” instead of "privacy and fashion" based on the assumption that fashion, which is a plastic concept, cannot come together with privacy in an autonomous character; and suggests that fashion invades privacy, and conservatives are convinced with the rhetoric conciliation. In order to test this claim, the article indicates the main points in which plastic fashion clashed with autonomous privacy, subsequently the consequences of the modest fashion industry are discussed through GAYA magazine, which is an industrial output example of the persuasion process.