İnsanlık tarihinde, doğrudan doğruya halkın veya halkın özgürce seçtiği temsilcilerin siyasal denetiminin bir ifadesi olarak tüm vatandaşların eşit sayıldığı bir yönetim biçimi sayılan demokrasi, Eski Yunan şehir devletlerinde bile kadınları ve köleleri dışarıda bırakan bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde ise hangi siyasal bakışa sahip olursa olsun egemen güçlerin kontrolünün dışına çıkamayan bir demokrasiden bahsedilebilmektedir. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, kimseyi dışarıda bırakmayan ve egemen güç olarak kurucu otoritenin üzerinde, halkların değişen tercihlerine göre değişen yönetim anlayışlarının her zaman öne çıkabileceği ve tüm toplum tarafından kabul edilmesi beklenilen bir demokrasi modeli sunmaktır. Bu araştırma literatür taramasına dayalı olarak yapılmış kuramsal bir çalışmadır. Ortaya koyulan modelde, en küçük yerleşim birimleri olarak mahalleler ve köyler, en büyük yerleşim birimi olarak ise dünyayı temsil eden ve teorik olarak kurgulanan ülkeler üstü bir yapı yer almaktadır. Sonuç olarak, bugün için tüm dünyada uygulanması uzak görünse de, insanlar arasındaki çatışmayı ortadan kaldırmaya ve kardeşliği tesis etmeye yönelik olarak ortaya koyulan, çoğunluğun tercihine dayalı bu modelin insanlık için faydalı olacağı ve gelecekte var olması umut edilen, düşmanca değil, kardeşçe bir dünyaya katkı sunması beklenmektedir.
In the history of humanity, democracy, which is considered as a form of government in which all citizens are regarded as equal, as an expression of the political control of the people or the representatives freely elected by the people, appears as a structure that excludes women and slaves even in the ancient Greek city states. Today, no matter what political view people have, it is possible to talk about a democracy that cannot go beyond the control of the sovereign powers. In this context, the aim of this study is to present a democracy model that does not exclude anyone and is over the founding authority as the sovereign power, in which the understanding of management that changes according to the changing preferences of the peoples can always come to the fore and is expected to be accepted by the whole society. This research is a theoretical study based on literature review. In the model put forward, there are neighborhoods and villages as the smallest settlements, and a supranational structure that represents the world as the largest settlement unit and is theoretically constructed. As a result, although it seems far away to be implemented all over the world today, it is expected that this model based on the preference of the majority, which has been put forward to eliminate conflict between people and establish brotherhood, will be beneficial for humanity and will contribute to a world that is hoped to exist in the future, not hostile but fraternal.