Yaşam ve ölüm birbirleri ile sıkı bir şekilde ilişkilidir. Yaşam güdüsü ve ölüm güdüsü insanda var olan en temel güdülerdendir. Anlam arayışı, hayatın amacını ve değerini belirlemekte, hayatımıza ve davranışlarımıza yön vermektedir. İnsandaki yaşama arzusunun önündeki en büyük engel olan ölüm gerçeği, insanı hayatın ve ölümün anlamını sorgulamaya sevkeden en önemli faktördür. Hayata verilen anlam ile çoğu zaman insanda kaygı ve korku sebebi olan ölüm olgusu da yeni bir anlam kazanmakta, stres ve sıkıntı kaynağı olmaktan çıkmaktadır. Bu araştırmada, din görevlilerinin hayata anlam verme düzeyleri ile yaş cinsiyet, eğitim, gelir, meslek türü, meslekte çalışma süresi, ölüme karşı sergilenen tutum vb. gibi sosyo-demografik özellikleri ve ölüm kaygısı düzeyleri arasındaki ilişki incelenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın evrenini, Marmara bölgesindeki bulunan bir ilde çalışan din görevlileri, örneklemini ise tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilen 124 din görevlisi oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak, “Hayatın Anlam ve Amacı Ölçeği”, “Ölüm Kaygısı Ölçeği”, ve “Kişisel Bilgi Formu,” kullanılmıştır. Anket tekniği ile toplanan verilerin analizinde SPPS 18 paket programı kullanılmış ve t-testi, ANOVA, korelasyon vb. gibi analiz tekniklerinden yararlanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, din görevlilerinin hayatı anlamlandırma düzeylerinin orta, ölüm kaygısı düzeylerinin düşük düzeyde olduğu görülmüştür. Ayrıca din görevlilerinin cinsiyet, yaş, eğitim, gelir, meslek türü, meslekte çalışma süresi, ölüme karşı tutumları vb. gibi sosyo-demografik özelliklerine göre hayata anlam verme düzeylerinde istatiksel olarak anlamlılık derecesinde farklılıklar olmadığı tespit edilmiştir. Son olarak örneklemin hayatı anlamlandırma düzeyleri ile ölüm kaygısı düzeyleri arasında pozitif yönde anlamlılık derecesinde bir ilişki olduğu görülmüştür.
Life and death are closely related. The motive of life and the motive of death are among the basic motives that exist in man. The search for meaning determines the purpose and value of life; it gives direction to our lives and behavior. The fact that death is the biggest obstacle to the desire to live in man is the most important factor that drives people to question the meaning of life and death. With the meaning given to life, the phenomenon of death, which is often the cause of anxiety and fear in humans, also gains a new meaning; it is no longer a source of stress and distress. In this study, the relationship between the level of meaning to life of religious officials and socio-demographic characteristics such as age, gender, education, income, type of profession, working time, attitudes towards death and so on, and death anxiety levels were investigated. The evolution of the study was carried out by religious officials working in a province in the Marmara Region; The sample of the study consists of 124 religious officials selected by random sampling method. Meaning and Purpose of Life Scale ”,“ Death Anxiety Scale ”and“ Personal Information Form ”were used as data collection tools. “SPPS 18 Package Program ”was used in the analysis of the data collected by the questionnaire technique and analysis techniques such as“ t-test ”,“ ANOVA ”, correlation and the like were used. At the end of the study, religious officials, the meaning levels of life were found to be intermediate; death anxiety levels were found to be low. In addition, it was found that there were no statistically significant differences in the meaningfulness of life according to socio-demographic characteristics such as gender, age, education, income, type of occupation, duration of work, attitudes towards death, and the like. Finally, it was seen that there was a positively significant relationship between the meaningfulness of life and death anxiety levels of the sample.