Her yerde bulunan televizyon, toplumsal hayatın şekillenmesinde önemli bir role sahip olmaktadır. Tüketim merkezli kitle kültürünün oluşmasında ve tekrar tekrar üretilerek aktarılmasına televizyon aracılık etmektedir. Bu makalenin amacı kadın programlarına farklı bir bakış açısı getirmektir. Kadın programlarının kitle kültürünün taşıyıcısı olarak işlev gördüğü savından yola çıkmaktadır. Bu bağlamda üç varsayım tespit edilmeye çalışılmıştır. Gösterişin hâkim olduğu kadın programlarının toplumda boşluğa ve bilinçsizliğe neden olduğu, mahremiyet anlayışını dönüştürdüğü ve kitle kültürünün etkisi ile simgesel bir şiddet uygulandığı düşünülmektedir. Bu nedenle bir kadın programı olarak “Gelin Evi” programı incelenmeye alınmış ve programın beş bölümü altı konu başlığı altında analiz edilmeye çalışılmıştır. Yapılan analiz çerçevesinde “Gelin Evi” programının kitle kültürünü ürettiği ve bunu her yayında yeniden ürettiği sonucuna ulaşılmıştır.
Television which can be found everywhere plays a significant role in shaping social life. Television mediates the forming of mass culture and transfers it by repeatedly producing. The aim of this article is to develop a different point of view to programs for women. Therefore, the claim of this article is that programs of women support mass culture. In this regard, three assumptions will be tested. It is supposed that programs of women cause a world of emptiness, transform the understanding of privacy, with the influence of mass culture symbolic violence is put into effect. For this reason, as a program of woman, the program “Gelin Evi” is examined and five episodes are analysed under six topics. Within the scope of the analysis it is determined that the program “Gelin Evi” produces mass culture and in every episode, it is reproduced again.