Sinema içinde doğduğu toplumun kültürel, siyasal, ekonomik, sosyal yapısını yansıtmakta önemli bir yere sahiptir. Sinema, toplumsal değişim ve dönüşümlerin sanatsal bir ifadesidir. Bu bağlamda düşünüldüğünde sinema filmlerinin incelenmesi, toplumsal kırılma noktalarının anlaşılmasında bir imkân sahasıdır. Bu çalışmada popüler kültür, sinema ve din ilişkisi incelenmiştir. Nuri Bilge Ceylan’ın Ahlat Ağacı ve Kış Uykusu filmlerindeki dini figürler yeni gerçekçilik bağlamında Stuart Hall’un kodlama-kodaçımı teorisi çerçevesinde durum analizi yöntemiyle ele alınmıştır. Ceylan’ın yönetmenliğini yaptığı filmler incelendiğinde “yeni gerçekçilik” akımından etkilendiği görülmektedir. Ancak Ceylan’ın son filmlerinde yeni gerçekçiliğin etkisi azalmıştır. Uluslararası alanda önem taşıyan ödüller alması, yüksek prodüksiyonlu yapımlar beraberinde popülariteyi getirmiştir. Bu çalışmada kodlama-kodaçımı bağlamında dini figürlerle izleyiciye sunulan okuma biçimleri incelenmiş ve popüler kültürle ilintisi ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Cinema has an important place in reflecting cultural, political, economic and social structure of the society in which it was born. Cinema is an artistic expression of social changes and transformations. In this context, the analysis of cinema films is an opportunity for understanding the social breaking points. In this study, the relationship between popular culture, cinema and religion was examined. Religious figures in Nuri Bilge Ceylan’s Ahlat Tree and Winter Sleep were discussed in the context of Stuart Hall’s coding-decoding theory in the context of new realism. When the films of Ceylan are examined, it is seen that he is influenced by the new realism movement. However, the influence of new realism has diminished in Ceylan’s recent films. Receiving internationally important awards, high production productions brought popularity. This study examined the reading forms presented to the audience with religious figures in the context of coding-decoding and tried to reveal their relation to popular culture.