Savaş ve başka sebeplerin sonucu olarak ortaya çıkan esaret ve kölelik sorunu bir bakıma insanlık ile yaşıttır. İslam dini kölelik müessesesini ihdas etmediği gibi tasvip de etmemiştir. Ancak bu onur kırıcı durumların yaygın olduğu tarihsel bir süreçte bu müesseseleri hazır bulmuş ve tedrici olarak bunların ıslah edilmesi ve ortadan kaldırılması için büyük hamleler yapmıştır. Çünkü İslam hukuku bakımından hürriyet esas, esaret ve kölelik arızî ve istisnâi bir durum olarak görülmüştür. Şurası acı fakat bir gerçektir ki engellenemeyen savaş ve savaş benzeri bazı fili durumlarda istemese de kişi hürriyetinden mahrum olabilmektedir. Bu durumlar zorunlu olarak onun tasarruflarını da sınırlar. Örneğin savaşta esir olmak insanı köleleştirerek, iradesini ortadan kaldırarak tasarruflarını kısıtlayabilir. Ya- şadığı olağanüstü şartlara bağlı olarak esir edilen kişinin evlenme, mülk edinme ve diğer hak ve yetkileri tamamen yok edilebilir, iradi tasarrufları tamamen veya kısmen tahdit edilebilir, hata ibadetlerine bir takım sınırlamalar getirilebilir. Makalemizde İslam savaş hukuku bakımından esaretin, evlilik birliğine ne tür sınırlamalar getirdiği, daha hukuki bir ifade ile eşler arasındaki evlilik bağını sona erdirip erdirmeyeceği hususunu incelemeye çalışacağız.
The freedom of people is acknowledged as a principle in the Islamic Law. However in some cases, losing his freedom imposes limitaton on disposals. Disposals such as marriage, having fnancial and others are considered invalid. One of the factors that temporary brings limitaton to disposal of people is being enslaved in batles. Islam has done a lot of regulatons about the laws of war. It is observed that some rights of enslaved person such as fnancial rights and marriage law, even rights about worshipping are subject to a number of limitatons. The paper examines the limitatons regarding marriage during enslavement; especially it delves into the issue whether marriage will end or not when person is enslaved in the war.