Sosyolojiyi toplumsal olguları “şey”ler halinde inceleyen müstakil bir sosyal bilim olarak tanımlayan Emile Durkheim’ın din hakkında çalışma yapmasının iki temel sebebi bulunmaktadır. Birincisi toplumsal düzeni sağlamada hukukun etkisini aşan bir olgu olarak “ahlak” üzerindeki vurgusudur. Durkheim, dine ahlakın bir parçası olması dolayısıyla ilgi göstermiştir. İkincisi ise geleneksel toplumlardaki etkinliğini seküler çağda kaybetmeye başlayan dinin oluşturacağı boşluğun ne ile doldurulacağı düşüncesidir. Durkheim’e göre din ve dini olgular, toplumsal hayatın dini alan ve dünyevi alan olmak üzere ikiye ayrılmasıyla ortaya çıkmaktadır. Din, semboller bütünü olarak toplumun kendisini keşfetmesine araçsal dayanak olan bir sistemdir. Bu bağlamda din, bireysel tecrübelerin çok ötesinde konumlanan gerçekliğin toplumsal deneyimi olarak değerlendirilmektedir. Durkheim bu toplumsallığı dini etnolojik bir kavram olarak “totem” ile açıklayarak sağlamıştır.
Emile Durkheim who described the sociology as a distnct social science that searching the facts as of “maters”, realized the exercise about religion for two reasons. First his emphasize on morality as a fact that efcient for social order beter than law. Durkheim take an interest in religion due to be part of morality. Second, an idea about what fll the blanks that afer religion’s effects lose in modern socites. According to Durkheim religion and religious facts emerge together the social life go into divison as a religious feld and profane feld. Religion is a system which toolic base to discover themselves the society as all of symbols. In context religion is considered as a social experiment excistng beyond of individual experiments. Durkheim obtained the communality explaining the religion with “totem” as a etnological concept