İslam düşüncesinin son parlak yüzü olarak görülen İbn Haldun, görüşlerini açıklarken sosyal bilimlerin çağdaş metotlarına oldukça yaklaşmıştr. Geçim ve zenginliğin elde edilmesi ve bu ikisinin insan ve toplum hayat üzerine olan etkileri İbn Haldun düşüncesinde önemli bir yer teşkil etmektedir. Ona göre, yaratlı- şı gereği insan, toplu halde yaşamak zorundadır. Bu da iş bölümünü ve çeşitli meslekleri ortaya çıkarmaktadır. Geçim ve zenginliği elde etmek için seçilen meslek, insan ve toplum hayatnı şekillendirmede belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu düşünceden hareketle İbn Haldun, geçim ve servet ile ahlak arasında ayrılmaz bir ilişki kurmaktadır.
Ibn Khaldun Islamic thought is seen as the last bright side, the views are quite similar to the methods of describing the contemporary social sciences. Livelihood and prosperity of both the acquisiton and the effects of human and social life consttutes an important place in the thought of Ibn Khaldun. According to him, due to the creaton of human beings are obliged to live in batches. This situaton raises the division of labor and various professions. Livelihood and wealth in order to achieve the chosen profession, plays a decisive role in shaping the lives of people and society. With this in mind, İbn Khaldun, is a integral relatonship between morality and establishing livelihoods and wealth.