Kant’ın beslendiği düşünce kaynaklarını sergilemeyi amaçlayan çalışmalar, genellikle Descartes, Locke, Hume, Rousseau, Newton ve Leibniz gibi dü- şünürleri incelemekle işe başlarlar. Bu düşünürler ve bağlı oldukları düşünce gelenekleri sadece Kant’ı anlamak için değil, modern felsefeyi bir bütün olarak doğru değerlendirebilmek için de iyi bilinmelidirler. Fakat bu çalışmada, genel fotoğrafa bakmak yerine Leibniz’den başlayarak 18. yy. Alman felsefesi üzerinde durulacaktr. Burada akla 18. yy. Alman felsefesinin başlı başına bir çalışma alanı oluşturacak kadar zengin ve karmaşık olduğu gelebilir. Zira o dönemde Almanya’da birçok düşünürün müdahil olduğu canlı bir tartşma ortamı oluş- muştur. Bu çalışmada ise Kant felsefesi ile bağlantsı içerisinde Leibniz, Wolff ve Baumgarten merkeze alınacak, yeri geldikçe 18. yy. ile ilgili önemli bazı hususlara işaret etmekle yetnilecektr. Çalışmanın amacı Kant felsefesindeki önemli bazı hususların tarihsel arka planlarını sergileyerek daha iyi anlaşılabilmelerini sağlamaktr. Bu amaçla ilk olarak Leibniz’in akıl doğruları ve olgu doğruları arasında yaptğı ayrım üzerinde durulacaktr. Bu ayrımın Kant üzerindeki etkisi özellikle analitk ve sentetk yargılar bağlamında izlenmeye çalışılacaktr. Önem arz eden hususlar olduklarından Leibniz’in zaman ve mekan anlayışı ile “algı” ve “tamalgı” arasında yaptğı ayrıma da dikkat çekilecektr. Wolff üzerinde de kısaca durulduktan sonra, duyarlığa önem atetmesi ile rasyonalist gelenekte önemli bir kırılmaya neden olan ve bu bağlamda Kant üzerinde de ciddi etki bırakan Baumgarten’ın görüş- leri incelenecektr.
In this essay some specifc issues which have an important place in the historical background of the philosophy of Kant are analyzed through the traditon of Leibniz, Wolff and Baumgarten. For this purpose, the essay begins with an analysis of the influence of Leibniz’s distncton between “truths of fact” and “truths of reason” on Kant’s distncton between analytc and synthetc judgments. In additon, the influence of the concepts of “tme”, “space”, “percepton” and “appercepton”, as employed in the philosophy of Leibniz, on Kant’s terminology is emphasized. Next the essay focuses on Wolff’s influence on the insttutonalizaton of German philosophy. Finally the essay concludes by calling atenton to the deviaton from the ratonalist traditon introduced by Baumgarten and the important impact this had on Kant’s philosophy