Günlük hayatmızda kullandığımız din ile ilgili kullanılan ibadet, şükür, öğüt, dua, temenni gibi ifadeler büyük çoğunlukla Tanrı hakkındadır (Selçuk, 2000:347). Dini imgeler ve özellikle Tanrı imgesi pek çok araştrmaya konu olmuştur, özellikle çocuklardaki Tanrı imgesinin ortaya çıkışı ve bununla iliş- kili faktörler, hem din eğitmciler hem de din psikologlarının araştrmalarında önemli bir yere sahiptr. Çocuklarda doğuştan Tanrı imgesinin olduğu öne süren araştrmacılar olduğu gibi, olmadığını öne sürenler de vardır (Leuba, 1915: 3-4; Hartshorne, 1919: 35). Çocuklar ister doğuştan bir Tanrı imgesine sahip olsunlar, ister olmasınlar, doğdukları günden itbaren çevrede bir Tanrı imgesi sunar. Bu Tanrı imgesi oluşmasında anne babanın aile büyüklerinin, sosyal çevrenin, ailenin sosyo-ekonomik durumu, hata okul arkadaşlarının ve öğretmenlerin tutumları ile ilişkili olabilir. Ancak çocuktaki Tanrı imgesinin oluşumunun çocuğun sosyal çevresi ile ne kadar ilişkili olduğunu anlamak zordur. Geertz’e göre “gerçekte Tanrı çocuğun tek başına oluşturduğu bir şey de- ğildir”. Tanrı ailede bulunur. Çoğu zaman Tanrı fkri anne baba tarafndan çocu- ğa sunulur ve günlük konuşmalarda, sanat, mimari ve sosyal olaylarda bulunur. Çoğu çocuk ailesi tarafndan “Tanrının Evi” ile tanıştrılır. Burada dini törenleri ve bu mekânla ilgili sosyal düzenlemeleri tanır. Yine de çocuk kendi Tanrı anlayışını kendi oluşturur ve resmi Tanrı anlayışının karşısına koyar. Yeniden şekillendirme, yeniden düşünme, kafa yormalar, kurgular ve savunma mekanizmaları zor görevinde çocuğa yardım edeceklerdir. Tanrının bu ikinci doğuşu çocuğun gelecekteki dini bilincini etkileyebilir (Rizzuto, 1979: 8). Çocuğun çevresi ile olan ilişkisi ve bunun çocuğun manevi dünyasına ile olan ilişkisi pek çok araştrmanın konusu olmuştur. Özellikle anne baba ve dini imgelerin ilişkisi çok tartşılmıştr. Birky ve Ball (1985) Tanrı’nın anne yada babaya yakın özelliklerle imgelendiği konusundaki çalışmaların tersine, Tanrı’nın anne ve babanın özellikleriyle bütünleşik olarak imgelendiğini tespit etmişlerdir. Mehmedoğlu (2011) ise bireylerin Tanrı imgesi ile anne babanın demokratk, baskıcı veya koruyucu imgeleri ile ilişkili olduğunu saptamıştr. Bu araştrmanın amacı çocukların Tanrı imgesi ile cinsiyet, annenin eğitm düzeyi ve sınıf düzeyi arasında bir ilişki olup olmadığını belirlemektr. Araştrmada “ Çocukların Tanrı imgesi cinsiyetle ilişkili midir? Çocukların Tanrı imgesi sınıf düzeyi ile ilişkili midir?, Çocuğun Tanrı imgesinin annenin eğitm düzeyi ile ilişkili midir?” sorularına cevap aranmıştr.
The goal of this study was to understand are there any relaton between children image of God and other factor. Questonnaires were given to a group of 600 people selected for this study. 579 of these questonnaires were then analyzed. An examinaton of the results obtained from the “Scale for Children’s Imaginatons of God” shows that there was no signifcant difference between the average scores obtained from male and female children. In comparison with children in other grade levels, however, it was found that fourth grade students were more likely than other children to have a imaginaton of God as fear and worry-inspiring and less likely to have a imaginaton of Him as a trust-inspiring or helping God. Results from the “Scale for Children’s Imaginatons of God” shows that there was a signifcant correlaton between children’s responses and their mothers’ level of educaton. The average scores of children with illiterate mothers on the subdimension of a fear and worry-inspiring God were found to be signifcantly higher than those of children with literate mothers who had only completed primary school or who had completed secondary school/university.