1878-1919 yılları arasındaki Türk – Rus ilişkileri daha çok 1877-1878 TürkRus Savaşı etrafnda gelişmiştr (Şimşir, 1999: 147). Bu dönemde ilişkilerin iki temel sorun ortaya çıkmıştr. Karadeniz ve Çanakkale Boğazları sorunu ilişkilerin oluşmasında belirleyici olmuştur. Osmanlı Devlet, elinde bulundurduğu statükoyu korumaya çalışırken, Rusya tarihi emellerini gerçekleştrmek yani sı- cak denizlere açılmak amacıyla, Boğazların statüsünü her frsata değiştrmeye çalışmıştr (Kurat, 1999: 139). Yine de 1890’larda Rus dış politkasının öncelikli sorunu Boğazlar değil, Rusya’nın Uzakdoğu projesi olmuştur. Osmanlı Devlet ile ilgili projelerini kısa bir süreliğine de olsa ertelemiştr. Bundan hareketle İkinci Meşrutyet’in ilanından sonra 15 Eylül 1908 tarihinde Rus Dışişleri Bakanı İzlovski Viyana’da Avusturya Dışişleri Bakanı Aehrental ile görüşmüş ve Avusturya’nın Bosna-Hersek’i ilhak etmesini Rusya’nın onaylaması karşılığında, Avusturya- Macaristan’ın da Rus savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesini kabul edeceği yönünde sözlü prensip anlaşmasına varmışt. Yine aynı amaçlarla Rusya, Balkan Savaşları sırasında, Balkan Devletlerini Osmanlı Devletne karşı kış- kırtmış, hata Londra Konferansı’nda Osmanlı Devlet’nin sınırının Midye-Enez çizgisi olarak belirlenmesinde büyük rol oynamıştr (Kurat, 1999: 140-141). 1908-1911 yılları arasında her şeye rağmen, Türk-Rus yakınlaşması sağlanmaya çalışılmış, ancak her iki tarafn da geleneksel güvensizliği bu denemelerin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olmuştur (İgnatyev, 1999: 162). Bununla birlikte, Balkanlar’da Sırbistan, Karadağ, Romanya bağımsızlıklarını ilan etmiş ve Doğu Anadolu’da Rusya, Kars, Ardahan ve Batum’u kendi topraklarına katmıştr. Her şeyden önce, Rusların Panslavizm politkaları Türk-Rus yakınlaşması- nı zorlu bir dönemece sokmuştur (Şimşir, 1999: 147-152). Ekim 1917’den itbaren Rusya’da iktdara Lenin geldi ve ülkede mülkiyet kaldırılarak yeni bir ekonomik sistem kuruldu. 1918 yılından sonra Rusya dikta rejimi ile yönetldi. İhtlal yıllarında Rusya’da bir karışıklık dönemi başladı ve bu karışıklık yıllarında Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan bağımsızlıklarını ilan et. Ayrıca Başkurdistan, Kazakistan ve Türkmenistan da bağımsızlık hareketleri içine girdi (Erendil, 1975: 103). Rusya ile imzalanan Brest-Litovsk Antlaşması ile Osmanlı Devlet, Kars Ardahan ve Batum’u geri almasına rağmen, Türkiye ve Rusya arasında doğrudan bir anlaşma sağlanamadı. Bolşevikler, halkların kendi kendini idare hakkını tanıdığından, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan’ın kurmuş olduğu Kafas Federasyonu, Rusya’nın Türkiye ile sorunlar yaşamasına neden oldu (Burçak, 1946: 53).
1919-1945 period, the TurkishRussian relatons have developed around 93 War and the problem of Straits. Especially, the warm relatons established during natonal struggle. However, the traditonal distrust of each other, the ralatons of both countries led to fluctuatng. 1939-1945 period, Turkey has followed a neutral policy. But Russian and Britan has to be forced the party. Thus, the Turkish-Russian relatons stretched increasingly and focused on the status of the Straits.