Bu çalışmada Kur’an tercümelerinde günlük konuşma dilinin önemi ve rolü Türkçe örnekleminde ele alınacaktır. Yazılı olmayan ve halk arasında sürekli canlılığını koruyan bu dil, Kur’anî ifadelerin Türkçeye nakledilmesinde önemli bir rol üstlenmektedir. Arap dilinin belâğî ve sanatlı bir dil olması tercüme faaliyetini zorlaştırmaktadır. Özellikle istilahî anlamları yazı diliyle aktarmak pek mümkün değildir. Bu meyanda Arapça, Osmanlıca ve Farsçayla yoğurulmuş günlük konuşma dili mütercimin imdadına yetişmektedir. Bu çalışmada öncelikli olarak günlük konuşma dilinin tercüme faaliyetinde Kur’anî ifadelerin aynıyla aktarılması hususundaki olumlu yönlerine değinilecektir. Bununla birlikte toplumun tüm kesimleri tarafından anlaşılan bu dilin kullanılması Kur’an mesajını daha da belirgin hale getirecektir. Nitekim genel anlamda tercümelerde kullanılan dil yazı dilidir. Günlük konuşma dilinin tercih edilmemesi sıradanlığından kaynaklanabilir. Makalede ayrıca yazı diliyle birlikte sözlü dilin Kur’an tercümelerinde kullanmasının hangi durumlarda mütercime yardımcı kaynak teşkil edeceği konusu açıklanacaktır.
This part of research deals with the role of the spoken Turkish language with regard to translating the Holy Quran. The spoken Turkish language is an existing phenomenon used by Turks in their daily lives. The importance of this language is highlighted in its inability to be accurately exp ressed in the written language, for it is impossible to express certain nuances in translations without using the spoken word. It is a language formed from a mix of other languages, such as Arabic, Farsi, and Ottoman; and this mix of languages has had a positive impact upon it. This research aims to shed light on the role of the spoken Turkish language with regard to translating the Holy Quran, where a lack of attention paid to its important role led to confusion and distortion, as only the written Turkish language was used for translation. The cause of this was the perception that the vernacular (spoken language, slang), spoken by all strata of society, was an inferior language. So this research tries to show some results: The clarity of the role of the Turkish spoken language and the written languages dose not achieve the main meaning of Quran translate so this language needs for the Turkish spoken language (slang) and that the employment of spoken language helps to show the best meanings of Quran which translated.