11 Eylül saldırıları sonrasında İslam dininin terörle özdeşleştirilmesi ve bu bağlamda söylemlerin üretilmesiyle birlikte, İslam ve Müslümanlar hakkında olumsuz bir algının geliştiği gözlemlenmektedir. Siyaset ve medya gibi alanların yanı sıra, popüler kültür unsurları içerisinde de kendisine yer edinen bu tür söylemlerin yayılmasında popüler edebi ürünler rol oynamaktadır. Böylece, saldırılar sonrası yazılan popüler romanların, İslam ve Müslümanlara yönelik olumsuz söylemlerin üretildiği ve popülerleştirildiği araçlara dönüştüğü iddia edilmektedir. Bu çalışmanın amacı, 11 Eylül’den sonraki on beş yıllık süre içerisinde yayımlanan Terrorist (2006), The Submission (2011) ve All We Have Left (2016) adlı popüler romanları inceleyerek, yazarların İslam ve Müslümanlara ilişkin oluşturduğu söylemleri, Michel Foucault’nun söylem kavramsallaştırması ve söylem analizinden hareketle ortaya çıkartmaktır. Değerlendirilen romanlarda, oryantalist ve İslamofobik söylemlerin üretilerek popülerleştirildiği ve 11 Eylül sonrasındaki on beş yıllık süreçte, çoğunlukla olumsuz söylemlerin süregeldiği görülmektedir.
In the wake of September 11 attacks, it is observed that negative perception of Islam and Muslims has developed with the identification of Islam with terrorism and the production of discourses in this context. As well as in fields such as politics and the media, popular literary products play a role in the dissemination of such discourses, which take place in popular cultural elements. Thus, it is argued that the popular novels written after the attacks are turned into tools in which negative discourses against Islam and Muslims are produced and popularized. The aim of this study is to examine the popular novels Terrorist (2006), The Submission (2011) and All We Have Left (2016), which were published in the fifteen-year period after September 11 and reveal the authors’ discourses about Islam and Muslims using Michel Foucault’s conceptualization of discourse and discourse analysis. In the examined novels it is observed that Orientalist and Islamophobic discourses are produced and popularized and mainly negative discourses continue in the fifteen years after September 11.