Carl Gustav Jung (1875 - 1961), kurucusu olduğu Analitk Psikoloji akımı içerisinde din ve Tanrı konusunda kendine özgü ve farklı bir teori geliştrmiştr. Jung’un yaklaşımı temelde psikanalitk teori içerisinde ele alınmasına rağmen, görüş ve düşünceleri bu ana akımdan bazı bakımlardan farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar, din ve Tanrı konusunda özellikle belirgindir. Bu konudaki özgün düşünce ve yorumlarını tüm eserlerinde görmek mümkündür. Jung, eserlerinde, bütün dinleri ve terminolojilerini, kendi psikolojisinin özünü oluşturan kavramları kullanarak yorumlamaktadır. Bu incelemede, ilk olarak Jung’un kısa bir biyografsinin ardından, psikoloji ve din psikolojisinin bütününe temel teşkil eden ana kavramları ele alınmaktadır. Daha sonra Jung’un, kendiliğin (self) ve bütünlüğün kolektf bir sembolü olan bilinçdışı bir arketp olarak Tanrı tasavvuru (Imago Dei) teorisi gözden geçirilmektedir. İncelemenin son kısmında ise Jung’un genelde psikolojisine ve özelde Tanrı ve Tanrı tasavvuru konularındaki düşüncelerine yöneltlen itraz ve eleştriler ve onun bunlara ilişkin değerlendirmeleri yer almaktadır.
Carl Gustav Jung (1875 - 1961) is the founder of analytcal psychology school. Within the analytcal psychology, though, he developed a unique and different theory on religion and percepton of God. His approach is generally considered within the psychoanalytcal theory; and yet some of his views differ from psychoanalysis. These differences are rather explicit in his understanding of religion and God. Jung’s original views on these two topics might be seen in all his major works. As a mater of fact, Jung reads the core conceptons of his psychological model into all religious phenomena and concepts. In this essay, following a short biography of Jung, we frst enumerate the main conceptons of his psychology and psychology of religion, the building blocks of his system of thought. We then examine his image of God (Imago Dei), as an unconscious archetype of the collectve symbol of Self. We then conclude with critques and oppositons against his psychological model in general, and against his image of God in partcular, as well as Jung’s own response to these challenges.