ARİSTOTELES’TE CEVHERİN BİLGİSİ

Author :  

Year-Number: 2013-13
Yayımlanma Tarihi: 2018-11-05 16:53:17.0
Language : Türkçe
Konu :
Number of pages: 377
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Aristoteles, felsefe tarihi içerisinde en önemli flozoflardan biridir. O, kurmuş olduğu felsef sistemle kendisinden sonraki flozofları derinden etkilemiştr. Onun felsef sisteminin en önemli parçasını ise metafziği oluşturur. Aristoteles, metafzik teorisini bir takım temel kavramlar üzerine bina etmiştr. Bu kavramlardan belki de birinci sırada geleni cevher kavramıdır. İşte çevirisini yaptğımız bu makalede Aristoteles’in cevher kavramı ve bunun bilgisi üzerinde durulmuştur. Makalenin müellif, önemli Aristoteles uzmanlarından biri olan Robert Heinaman’dır. Bu incelemede Heinaman, Aristoteles’e atedilen üç temel önermeyi (a-hiçbir tümel, cevher değildir, b- bilgi, en gerçek olanın bilgisidir ve c- bilgi, tümellerin bilgisidir) esas alarak konuyu tartşmıştr.

Keywords

Abstract

Aristotle is one of the most important philosophers in the history of philosophy. He deeply influenced later philosophers through the philosophical system which he established. His metaphysic is one of the most important parts of his philosophical system. Aristotle founded his metaphysical theory on some basic concepts. One of them perhaps the best of these concepts is the concept of substance. This artcle that we have translated has focused on Aristotelian concept of substance and its knowledge. The author of the artcle is Robert Heinaman who is one of the important experts of Aristotle. In this review, Heinaman discussed the issue that three propositon atributed to Aristotle (aNo universal is substance, b-Knowledge is of what is most real, c- Knowledge is of universal) on the basis of three fundamental propositons.

Keywords


  • (*) Robert Haineman, “Knowledge of Substance in Aristotle”, The Journal of Hellenic Studi- es, 1981, C. 101. s. 63-77.

  • 1 Aristoteles und die alten Peripatetiker, (Hildesheim, 1963), 309-13.

  • 2 H.F. Cherniss, Aristotle’s Critisism of Plato and the Academy, (New York 1962) 340.

  • 3 W. Oates, Aristotle and the Proplem of Value (Princeton 1967) 74.

  • 4 Zeller (n.1) 309-10; H. Bonitz, Aristotelis Metaphysica (Hildesheim 1960) 569 n.1; P. Na- torp, Platons Ideenlehre (Leipzig 1903) 421; C. Werner, Aristote I’idéalisme platonicien (Paris 1910) 70 n. 1; T. Gomperz, Greek Thinkers (London 1912) 77-8; W.D.Ross, Aristotle (Oxford 1966) 170-2; Aristotle’s Metaphiysics (Oxford 1970) i cix, ii 466; L. Robin, La pensée hellénique des origines a Epicure (Paris 1942) 520; D.J. Allan, The Philosophy of Aristotles (Oxford 1970) 120-1; Cherniss (n.2) 339-51; Oates (n.3) 73-4, 180-3, 365; J. Tricot, La Métaphysique, (Paris 1962) i 439-42; R. Albritton, JPhilos liv (1957) 708; A.R. Lacey, Phronesis x (1965) 60-2.

  • 5 Ps.- Alexander in Metaph. 792-3; A. Schwegler, Die Metaphysik des Aristoteles (Tübingen) ii 338; L. Robin, La théorie platonicienne des Idées et des Nombres (Paris 1908) 531-3; J. Chevalier, La notion du nécessaire chez Aristote (Paris 1915) 142; P. Gohlke, Die Lehre von der Abstraktion bei Plato und Aristoteles (Halle n.d.) 95-6; M. de Corte, La Doctrine de I’Intelligence chez Aristote (Paris 1934) 224 n. 2; Regis, L’opinion selon Aristote (Paris 1935) 124 n. 2; A. Antweiler, Der Begriff der Wissenschaft bei Aristoteles (Bonn 1936) 42-3; J. Owens, The Doctrine of Being in the Aristotelian Metaphysics (Toronto 1962) 428; APhilosQ iii (1966) 166; M. Wundt, Untersuchungen zur Metaphysik des Aristoteles (Stuttgart 1953) 169; W. Wieland, Die aristotelische Physik (Göttingen 1970) 96 n. 12; M. Grene, A Portrait of Aristotle (Chicago 1967) 208; E. Tugendhat, TI KATA TINOΣ (Freiburg 1968) 108; I. Düring, Aristoteles (Heidelberg 1966) 256; W. Sellars, Philosophical Perspectives (Springfield 1967) 100-7; H. Seidl, Der Begriff des Intellekts bei Aristoteteles (Meisenheim am Glan 1971) 53; W. Lezsl, RMetaphys. xxvi (1972) 278-313; S. Mansion, Le jugement d’existence chez Aristote (Louvain 1976) 320-1.

  • 6 Ben, cevhersel formların, ‘An Argumant in Metaphysics Z 13’, CQ xxx (1980) 72-85’de ve Arch. Gesch. Philos. Ixi (1979) 249-70’de bireyseller olduğunu iddia ediyorum. Bu formun, birincil cevher olduğu, aşağıda gösterilmiştir. (1) Z 7 (1032b1-2)’de Aristoteles formun birincil cevher olduğunu açıkça ifade eder. (2) Aristoteles Z 11’de ruhun (soul) birincil cevher olduğunu söyler (1037a5, 27-9), ve bir ruhun bir form olduğunu söyler (1035b14-16, 35-1036a2, 1037a28-9, 1043a35-b4; Hayvanlar Üzerine 407b23-4, 412a19-21, b10-11 ). (3) Aristoteles Z 11’in sonunda şöyle der (1037b3-4): ‘Benim birincil cevherle kast ettiğim, onun, madde ve öz (substratum) gibi başka bir şeye yüklem olmadan tanımlanan şey olmasıdır.’ Ve Aristoteles Z 10’da ve 11’de tam anlamıyla bu formu açıklar. Bu form, bileşik olanın aksine maddeye referans vermeden tanımlanabilir. (Tartışılabilir başka bir iddia. Ben bunu yukarıda referans verilen ikinci bir çalışmada savundum.) (4) Aristoteles, Z 11’in sonunda (1037a33-b2) bu birincil cevherlerin, mahiyetlerle (essences) özdeş olduklarını söyledikten hemen (b3-4) sonra form ve maddeden oluşan bileşkelerin kendi mahiyetleriyle özdeş olmadıklarını belirtir. (Z 6 bununla çelişmez. Dahası, 1037a33-b2, bunun daha önce yapıldığını (söylendiğini) ifade eder ve bu, Z 6 hariç hiçbir şeye referans vermez. Böylece bu pasaj Z 6’nın ne hakkında konuştuğunu açıklar, yani formlar hakkında). (5) Z 3’de, öz (substratum) hakkında onun yaptığı tartışma başlar (1029a5-7), Aristoteles, eğer bu form maddeden daha önce (geliyor) ise onun form ve maddenin bileşkesinden daha önce geleceğini (var olacağını) ifade eder. Bu tartışmanın sonucu şudur ki, form maddeden öncedir (1029a27-30) ve Aristoteles bileşik olanın formdan daha sonra olduğunu gözden kaçırır. (1029a30-1). Z 7, 1032a15-19’un duyulabilir bireysellerin, birincil cevherler olduğunu söylediği düşünülebilir: Şimdi doğal meydana gelmeler, doğal olarak olan şeylerin meydana gelmeleridir ve onların kendilerinden meydan geldikleri şeyi madde olarak isimlendiririz ve onların kendileriyle meydana geldikleri şey, doğal olarak var olan bir şeydir ve onların oldukları şey de bir insan ya da bir bitki yahut bu tür diğer bir şeydir ve bizim cevher olarak adlandırdığımız şeyler bunlardır

  • 14 Krş. Ps. –Alexander, in Metaph. 792. 21-4; 793. 2-12; Schwegler (n. 5) 338; A. Baudin, Revue Thomisete vii (1899) 277; Chevalier (n. 5) 149 n. 1; J. Geyser, Die Erkenntnistheorie des Aristoteles (Münster 1917) 243; Owens (n. 5) (1962) 428, (1966) 166, 168; Wieland (n. 5) 96 n. 12, 99 n. 15; Sellars (n. 5) 101-2; Seidl (n. 5) 53.

  • (1899) 277; Chevalier (n. 5) 149 n. 1; J. eyser, ie Erkenntnistheorie des Aristoteles ( ünster 1917) 243; ens (n. 5) (1962) 428, (1966) 166, 168; ieland (n. 5) 96 n. 12, 99 n. 15; Se lars (n. 5) 101-2; Seidl (n. 5) 53. ristoteles’in, etafizik 8, 1049b27-1050a3’deki aktüel olanın potansiyel olandan önce geldiğinin doğru

  • Owens (n. 5) ( 962) 428, (1966) 166, 168; Wieland (n. 5) 96 n. 12, 99 n. 15; Sellars (n. 5) 101-2; Seidl (n. 5) 53.

  • Owe (n. 5) (1962) 4 8, (19 6, 168; Wie d (n. 5) 96 n. 12, 9 n. 15; Sellars (n. 5) 101-2; Seidl (n. 5) 53. Aristoteles’in, Metaf zik Θ 8, 1049b27-1050a3’deki aktüel olanın potansiyel olandan önce geldiğinin doğru duğu yönündeki ar ümanlarından biri, öğrenenin onu kullanmak (ἐυέργεια) yoluyla elde ettiği bilgi (δύναμις) olmasıdır v yısıyla aktüel olanın zaman bakımından potansiyel olandan önce gelmesidir. Bununla birlikte

  • Owens (n. 5) (1962) 428, (1966) 166, 168; Wiela d ( . 5) 96 . 12, 99 . 15; Sellars ( . 5) 101-2; Seidl ( . 5) 53.

  • Owens ( . 5) ( 428, (1966) 166, 168; Wieland . 96 n. 12, 99 n. 15; Sellars (n. 5) 101-2; Seidl (n. 5) 53.

  • (RMetaphys xxxi [1972] 61), bunun hiçbir önemi olmadığını düşünüyor. Aristot les, ‘S kendinde P’dir’

  • Zufall in der Philosophie des Aristoteles (Dramstadt 1967) 184. Aslında, Aristoteles ‘ke

  • tle’s Theory of the Syllogism [Dordre ht 1968] 34). Bu pasajda o (İkinci Analitikler 73b25-8)’i

  • Zufall in d Philosophie des Aristoteles (Dramstadt 1967) 184. Aslında, Aristoteles ‘kendi

  • (RMetaphys xxxi [1972] 61), bunun hiçbir önemi olmadığını düşünüyor. Ar stoteles, ‘S k ndinde P’dir’

  • karaktere sahip olduğunu’ söy emesi yanlıştır (The Development of Arabic Logic (Oxford 1968) 94; krş. G.

  • N. White (RMetaphys xxxi [1972] 61), bunun hiçbir önemi olmadığını düşünüyor. Aristo-

  • (RMetaphys xxxi [1972] 61), bunun hiçbir önemi olmadığını düşünüyor. Aristoteles, ‘S ke dinde P’dir’

  • Logic (Oxford 1968) 94; krş. G. Patzig, Aristotle’s Theory of the Syllogism [Dordrecht 1968]

  • karakt re sahip olduğunu’ söylemesi yanlıştır (The Development of Arabic Logic (Oxford 1968) 94; krş. G. tle’s Theory of the Syllogism [Dordrecht 1968] 34). Bu pasajda o (İkinci Analitikler 73b25-8)’i

  • (RMetaphys xxxi [1972] 61), bunun hiçbir ö emi olmadığını düşünüyor. Aristoteles, ‘S k nd de P’dir’

  • karaktere sahip olduğunu’ söylemesi yanlıştır (The Development of Arabic Logic (Oxf rd 1968) 94; krş. G.

  • Patzig, Aristotle’s Theory of the Syllogism [Dord echt 1968] 34). Bu pasajda

  • 19 J. Barnes, Aristotle’s Posterior Analytics (Oxford 1975) 130; cf. A. Mansion, Introduction à la physique aristotélicienne (Louvain 1946) 87, 89, 179-80; S. Mansion (n. 5) 90-1, 252.

                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics